International Center of Photography’de bir “Emekli Tarzan”

Miroslav Tichý

International Center of Photography (ICS) New York’un en iyi fotograf merkezlerinden. Burada bir kursa ya da atölye çalışmasına katılmayı çok istiyorum ancak diğer derslerimle çakıştığı için bir türlü ayarlayamıyorum. Dönmeme yakın, en azından sergilerini görürüm diye ICS’e gidiyorum ve marjinal bir sokak serserisi, kendi deyimiyle “emekli Tarzan” bir fotoğrafçı ile tanışıyorum: Miroslav Tichý. Tichý’nin kirli, bulanık, kenarları yırtılmış, kalemle çerçeveler yapılmış fotoğraflarına, hayat felsefesine ve kendi yaptığı fotoğraf makinelerine hayran kalıyorum.
Miroslav Tichý 1926 yılında bugün Çek Cumhuriyeti sınırlarında olan Kyjov’da doğuyor. Prag’ta devam ettiği güzel sanatlar akademisinde yeteneği ve kendine has espri anlayışıyla tanınan Tichý okulu bırakıp 1948’de eve dönüyor. Kariyerinin ilk yıllarında resme odaklansa da 60’larda birden fotoğraf çekmeye karar veriyor.
Ekonomik zorluklardan değil ama hobisi olduğu için kendi yaptığı makineleri kullanıyor fotoğraf çekerken. Karton kutular, tenekeler, camlar ve diğer el yapımı malzemelerle yapıyor makinelerini. Her gün Kyjov sokaklarını gezerek özellikle kadın fotoğrafları çekiyor. Kimse o makinelerle fotoğraf çektiğine inanmadığından ne poz veriyorlar ne de çekmesini engelliyorlar. Dolayısıyla ağırlıklı olarak kadın bacakları, ayakları, kalçaları, göğüsleri ve sırtlarından oluşan bu bulanık fotoğraflar bir tür gözetleme duygusu yaratıyor bakanda.
Tichý dış görünümüne de hiç önem vermiyor, saçlarını kesmiyor, hep aynı kahverengi takım elbisesini giyiyor. Bazıları ona deli muamelesi yapıyor. Rejim düşmanı olduğu düşünüldüğü için hatırı sayılır bir süreyi akıl hastanesinde geçiriyor ama onu daha çok düzene karşı bir isyancı olarak tanımlıyorlar.
1960’la 1985 arasında binlerce fotoğraf çekiyor ancak bu fotoğrafları bir sır gibi saklıyor, kimseye göstermiyor. 1981’de İsviçre’den dönen eski komşusu ve arkadaşı Roman Buxbaum fotoğrafları gören ilk kişi oluyor. Hazırladığı belgesel ve Tichý’nin fotoğraflarından oluşan bir sergiyle 2004 yılında Sevilla’daki Bienal’de bu aykırı fotoğrafçıyı kitlelerle buluşturuyor.
Miroslav Tichý’ye artık çok ünlü olduktan ve dünya çapında tanınmaya başladıktan sonra soruyorlar, bu kadar ünlü olmak ve tanınmak nasıl bir duygu diye. Tam kendine yakışan bir cevap veriyor, “umrumda değil”. Kendi resmi web sitesinde fotoğraflarını sergilediği sayfanın başında da şu yazıyor: “bu eserler satılık değildir”.
Not: Miroslav Tichý’nin ICS’teki sergisi 29 Ocak 2010-9 Mayıs 2010 tarihleri arasında gerçekleşmiştir.
http://tichyocean.com/ isimli web sitesinin Tichý’nin izni alınmadan oluşturulduğunu, kendisine herhangi bir finansal getiri sağlamadığını söylüyor. Bu sitenin her ne kadar Tichý’nin eserlerini tanıtmaya katkıda bulunsa da telif haklarını ihlal ettiğini belirtiyor.
2006 yılında kendisiyle ilgi bir de film çekilmiş. www.worldstar.sleeping-tiger.com


Aralık 2010